Merhabalar

Son zamanlarda zaman yönetimine kafayı takmış bulunmaktayım. İlk aşamada neyin nelerin zamanımı aldığını daha doğrusu çaldığını düşünür oldum.


Telefon kullanımının bendeki etkisi çok fazla. Telefondan kasıt tabi ki sosyal medya kullanımı. Öyle çok paylaşım yaptığım da yok. Ama bir şeyler izlemeye ya da okumaya dair hipnotize olmuş gibiyim.


Ama son zamanlarda bir farkındalık geldi. Azaltmam gerektiği yönünde. Bir zamanlar buralara uğradığımda instagram ve twitter'da zaman harcamıyordum. Şimdi yine aynısını yapacağım. Hem zaman geçirmeyi azaltmış hem de niteliğini değiştirmiş olurum bu sayede


Artık okuma alışkanlığımı kazandım. Uzmanlık (a kadro) sınavları yüzünden roman okumayı unutmuştum. Ama şimdi iş anlamında her şey rayına oturunca, peş peşe klasikleri okumaya başladım. Şuan elimde Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor (Stefan Zweig) var. Yarısı bitti. Birkaç güne kalan kısmı da biter ve inceleme yazısı da gelir peşinden.


Kahve ile ilgili halen kafamda net bir karar yok. Tüketimini azaltacak mıyım, bir düzene koyacak mıyım, buna gerek var mı? Bilemiyorum. Kimisi bir fincandan ötesi zararlı kimisi dört kupaya kadar gider yolu. Halen araştırma peşindeyim. Nihayete erince buraya da yazarım.


Bu sezon Galatasaray maçlarına doyduk. Geçen iki sezon öyle güzel geçti ki, şimdi belki de Avrupa’da bir şeyler olur düşüncesindeyim. Haftalık maçlarını kaçırmamaya gayret ediyorum. Güzel saatler oluyor.


Ele alacağım son husus ise şu sağlıklı beslenme olayı. Bir türlü zihnimdeki şeyleri yaşamıma aksettiremedim. Doğal beslenmeden tutun dengeli beslenmeye kadar birçok şey var zihnimde ama nafile. Tatbik olmuyor hayatıma. Ama sürece evde yoğurt mayalayarak başlayacağımız birkaç gün sonra alacağım sütle. Ayrıca gazlı içecek belasına da bir çeki düzen vermek lazım. İçiyorum çok. Abur cubur yememek ve özellikle fastfood yeme alışkanlığını bırakmak konusunda var aklımda bir şeyler.

   

Şimdilik bu kadar sayın okuyucu. Hafta içi nasip olursa birkaç kelam için yine burada olurum. Hadi güzel bir hafta dileğiyle…

Yorumlar

  1. Sosyal medyayı kullanmıyorum ama etrafımda gördüğüm kadarıyla insanların çok zaman harcadıklarını görüyorum gerçekten.

    Sağlıklı beslenme herkesin konuştuğu bir durum. Ama tam manasıyla yapabilen azdır herhalde. Gazlı içecekler bizim eve yıllardır girmiyor. Ama sadece zararından değil, içinde haram olan bazı maddelerin olma ihtimalinden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Faydalı hesaplar dışında cidden ziyan olan bir alan. Peki internet kullanımında hangi siteleri vs. kullanıyorsunuz? (Haber sitesi ya da okumalar açısından)

      Etrafımızda o derece bir uyarıcı var ki. Muhakkak maruz kalıyoruz. Korunabildiğimiz kadarıyla artık. Bizim eve de artık girmemeli. Şüphe varsa, tedbir de gerekir.

      Sil
    2. Haberlere de çok baktığımı söyleyemem. Televizyonda denk gelirse.

      Sil
    3. Ülkede az buçuk nelerin olup bittiğinden haberdar olalım diye takip edelim diyoruz ama işte gel görün ki içler açıcı değil durumlar.

      Teşekkür ederim cevap için.

      Sil
    4. Haberler hususunda ben belli başlı haber sitelerinin sadece Yazarlar kısmında yer alan yazıları okuyorum. Bunu da Feedly isminde bir uygulama sayesinde kronolojik olarak takip ediyorum. Sadece haberleri de değil pek çok blogu ve websitesini.

      Yediğimiz içtiğimiz şeylerin hastalık boyutuna gelince orada mesele şu: Yediğini içtiğini eriteceksin. Köydeki insanlara bakın Bu insanlar çok yer ama aynı oranda da yediklerini vesaire eritirler. Şehirde yaşayan insanların bu durumdan bir imkanı yok. Aslında var da biraz kas gücü gerekiyor. Bisiklet alınıp gidilebilir İstanbul gibi kalabalık şehirlerde yaşamıyorsanız.

      Sil
  2. Bu konularda irade çok önemli gerçekten. Örneğin dur beş dakika bakayım deyip uzun süre boş boş ınstagramda gezindiğim olabiliyor. Aynı şekilde beslenmede de katı olmak değil belki ama net olmak lazım. Şunu şunu yemeyeceğim içmeyeceğim deniyorsa istisna olmamalı diye düşünüyorum (alışmak için tabi ki). Zaten bir şeye alışınca insan istemiyor. Kahve konusunda benim de bir fikrim yok. Azaltmaya çalışıyorum ve biraz başardım ama o konuda şu kadar içeceğim deyip sözümü tuttuğum hiç olmadı malesef. Size hedeflerinizde başarılar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beş dakika hiçbir zaman beş dakika olmuyor. Diyorum ya bir hipnoz durumu var. Beslenme ne yazıkki esnekliği kabul ermiyor en azından başlarda, mentalite yerleşene kadar. Kahve konusu ise muamma değil mi? Dün mesela sabah Türk kahvesi ve akşam filtre kahve içtim, kendimce azalttım. Ama bu kez de saati ayarlamadım. Bakalım ne olacak. Teşekkür ederim temenni için. :)

      Sil
    2. İrade meselesinde o kısım biraz eksik. Sosyal medya uygulamalarının dizaynı sizi içerde tutmak üzere kurgulanmıştır. Bu denizin üstündeki bir girdaba girip de çıkamamak gibi bir şey. Benim bulduğum yöntem ise arama motoru üzerinden girmek. Uygulamayı indirmedim Chrlme üzerinden giriyorum . Tek bir tane sosyal medyam var o da Twitter.

      Sil
  3. Sosyal medya artık ben de kullanmıyorum. Vakit almasını geçtim, insanlar birbirine karşı çok kaba. Yüzyüze olmayınca her şeyi diyebileceklerini sanıyorlar. Ayrıca sürekli olumsuz haberler görmek istemiyorum artık.
    Burası daha iyi benim için de. Daha seviyeli bir ortam en azından.
    Sağlıklı beslenme konusunda ben de titiz olmak istiyorum ama evdekiler abur cubur vs alınca yiyorum. Aslında ailecek yapılsa daha iyi sonuç verir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eskiden haber portalları ve forumlar vardı. Özellikle forumlarda, her türlü doyurucu konular, diyaloglar vardı. Şimdi öyle bir hal aldı ki, forumlar kalmadı (her ay araştırırım ama adam akıllı bir forum bulamadım) ve haber portalları ise üçüncü sayfa haberleri ile dolu.

      Beslenme işi tek başına yapınca daha zor oluyor. Ama topyekün olunca motive de ediliyor. O konuda şanslıyım. Eşimle aynı fikirdeyiz.

      Sil
  4. Abur cubur, kola, kahve ben de var hepsi :( Ama dediğin gibi düzene koymak lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belli bir yaşa kadar kaldırabiliyor vücut ama sonrasında alarm veriyor. Dikkat etmek lazım.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar