Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

📸 🚶🏽

Resim
 

📸🐈

Resim
 

!

 Hissizlik | Duygu Körlüğü

Son birkaç günde olanlar

Resim
     Son birkaç günde olanlar, bir ülkede olsa acaba ne olurdu? Ama bizde hepsi birkaç günde oldu. Ülkemiz ne yazık ki acılara, üzüntülere ve kaotik ortama alışkın. Evet alışkın. Haliyle yaşanır, konuşulur ve unutulur. Kalkışmadan tutun Şubat depremine kadar, neler yaşandı da unutuldu. Ders ise almaya ne hacet var. Biz en iyisini biliriz (!)     Evvela Allah rahmet eylesin. Cidden zor şeyler, hisler. Yakınlara sabır dilemekten başka yapacak bir şey yok. Söyleyecek şeyler var da yapacak bir şey yok. Söyleme hususu ise tabi korkudan ötürü içimizden oluyor. Eğip bükmeden dile getiriyorum ben. Korku ve çekince olmasa, "kim yetkili ? Bakanlık mı Belediye mi ?" gibi bir tartışmaya ağız dolu laf eder, geçmişten bugüne neden acılar tekrarlanıyor neden ölen hep halk oluyor? diye defalarca sorardım. Ama korkudan hiçbir şey söylemiyorum.      Ümit Özdağ'ın tutuklanması ise hani tamamen siyasi argümanlarla dolu bir konu. Ama şunu dile getirebilirim ki Mülteci...

İnsanoğlu Kuş Misali

Resim
 Büyüklerin dediğini tatbik ettiğimi iddia ediyor dün nerede bugünse nerede uyandığımı, dün uyandığımda kahvaltıyı beklerken bugünse işe gitmek için servis beklediğim halleri göz önüne alıyorum. Gideyim bir simit alayım. Kahvaltımı günler sonra böyle yapayım. ⬅️ bu nasıl sabah? 

Hayatımdaki Cepheler

 Yeni yıla girmenin akabinde Ankara’ya -altı aydır gelmiyordum- gitmenin zamanı deyip geldik eşimle. Geniş ailelerin burada olması muhakkak temel faktörlerden biridir ama Ankara’yı özlediğimizi fazlasıyla hissettik. Zaten her yerde Ankara güzelleşmesi yapıyorken bir de burada , bu hususa değinmemek olmaz değil mi? Yok yok. Bu kadar Ankara atıfı yeter. Çünkü bizlere de zor oluyor. Her defasında Ankara sonrası İstanbul’a dönmek. Ama ne demişler, doğduğun yer değil doyduğun yer. Biz de şimdilik burada doyuyoruz.   Yeni yıl geldi. İşler hafifledi. İş yerindeki kaosun her ne kadar şekli değilse de bu da yetti bana. Yönetim kadrosundaki değişimlerden ziyade işbazlı yüklerimin hafiflemesine odaklanıyorum . Bu da o kadar sorun teşkil etmiyor.    Malum gerekli muhasebe yapıldı. Hedefler koyuldu. Önceki yazılarda da yer verdik. Ama dikiş tutmadı, devamlılık sağlanmadı. Kopmadım, yarıda bırakmadım. Ama istediğim hızda da ilerleme olmadı. Hani Şairin dediği gibi; “her şeyi düzel...

Büyük lokma da yedim büyük laf da ettim.

Resim
 Bu sabah 07.18’de uyanıverdim - benim için afaki bir saattir - telefonun saatine baktım ve bir anda ve nedense önceleri bu saatte kalkıp - uykumu almış vaziyette - güne başlardım. Ama şehir değişikliği ile birlikte, İstanbul’un havasını solumaya, temposu içinde kaybolmaya başladığımdan beri sabahları uyanmak bir miktar zulüm etkisi yarattı bende. Bu sabah 07.18’de uyanıvermeden önce hep İstanbul’a suç atardım ama bu sabah kafam dank etti. Yine büyük konuşmadan ötürü idi her şey.  Evvel zaman önce, üniversiteden mezun olmaya ramak kala, bir sohbet ortamında meslek hedeflemesi hakkında konuşurken bir yakınım gibi ASLA böyle kariyer çizmeyeceğimi söylemiştim. Ve ne yazıkki toyluğumdan ötürü biraz küçümseme vardı. Çünkü üniversite hayatım başarılı geçmişti. Böyle bir kariyer seçmeyecektim tabiki. Ama ne oldu? Tam anlamıyla xxx kurumunda çalışır oldum. Hem de senelerce (6 yıl) sonra istediğim mesleğe geçtim. O an büyük lokmayı yemekle birlikte büyük laf da ettiğimi anlamıştım. Yi...

Yılbaşı Özelinde Oversharing

Resim
   Y ılbaşı gecesi her yıl olduğu gibi bu yıl da olay oldu. Kutlanmalı mı kutlanmamalı mı yoksa günah mı gibisinden tartışmalarla anıldı. Ben yılın ilk gününde, bu tartışmalara girmeyeceğim. Benim odaklandığım konu başka ; oversharing (aşırı paylaşım)      Instagramda dolanırken gördüm ki hemen hemen herkes paylaşmış yılın son gününü. Sabahtan başlandı iyi dilekler. Akabinde kırmızılı yeşilli kıyafetler. Devamında mükellef bir masa ve ardından şen şakrak anlar, pozlar... Yılın en son gününden anbean haberdar olduk. Özel bir gün olduğu için bu normal gözükebilir belki ama bunu hemen hemen her gün yapıyoruz. Peki neden?      Sosyal medyanın genel hali aşırı paylaşım yapan kullanıcılarla dolu. Oysaki ınstagram temelinde konuşmak gerekirse günlük halleri değil de özel anları bir kere "gönderi" olarak paylaşmak ve o paylaşılan gönderinin orada kalması hasebiyle haftalar sonra da olsa arkadaşların görmesi idi mantığı. Ama öyle bir noktaya evrildi ki in...