Ruhsal Yolculuğum : Alevi-Bektaşi Geleneği

Dediğim gibi pek beyan edilmez böyle şeyler ama diyelim; Alevi-Bektaşi geleneğinden geliyorum. Bunu deyince toplumun geniş bir kesiminde farklı intibalar oluşuyor. Ama şunu ifade etmeliyim ki günümüzde her şey bozuldu. Haliyle bir inanç grubunun mensubu olduğunu ifade edip başkaca davrananlar, artık o inanç grubunu temsil ediyormuş gibi görünür. Ve ne yazık ki asıl hal unutulur gider.
Oysaki geçmişten gelen Kaygusuz Abdal'ı, Seyyid Nesimi'yi, Pir Sultan Abdal'ı, Kul Himmet'i, cemlerde okunan nefesleri okuyan biri ya da Alevi-Bektaşi öğretisinin bel kemiği olan Dört Kapı Kırk Makam'ı ilmek ilmek okuyan biri, Aleviliğin çerçevesini rahatlıkla çizer. Fakat dediğim gibi günümüzde bozulan her şeyden bu inanç sistemi de nasibini aldı.
Çocukluğumdan beri geçmiş ile günümüz arasındaki çelişkileri düşünür dururum. Zamanla farklı kültürlerle iletişim kura kura, farklı kaynaklar okuya okuya, dünyaya bakışımı devamlı geniş tutmaya çalışa çalışa; şimdiki düşünceme gelmiş bulunmaktayım. Ha bendeki bu ruhsal yolculuk bitmiş değil nihayetinde. Devam etmekte ömür bitene dek.
Bu yazımda, yüzeysel bir anlatım olacak demiştim.
Keza ilk okuldaki din kültürü derslerinden, lisedeki sohbetlere, üniversitedeki düşünsel kırılmalardan hayatımdaki değişimlere dek anlatacaklarım sonraki yazımda olacaktır. Ve haliyle biraz da uzun. Yazdıklarım kıyıda köşede kalsa da bir not olarak kalması beni mutlu edecektir.
Keza ilk okuldaki din kültürü derslerinden, lisedeki sohbetlere, üniversitedeki düşünsel kırılmalardan hayatımdaki değişimlere dek anlatacaklarım sonraki yazımda olacaktır. Ve haliyle biraz da uzun. Yazdıklarım kıyıda köşede kalsa da bir not olarak kalması beni mutlu edecektir.
Yorumlar
Yorum Gönder